16 Aralık 2011 Cuma

It's five o'clock somewhere


Normalde poşet meyveli çayları sevmem. Her defasında heves edip alırım, o kutular, misafire çeşit olsun diye oraya konmaktan başka çıkmaz dolaptan. Ancak son zamanlarda Doğadan’ın bir meyveli çayına takılmış durumdayım; Limonlu-zencefilli. J
Zaten her şeye limon sıkan, şekerlenmiş kurutulmuş zencefil alıp, oturup yiyen ben için oldukça uygun bir ikili olmuş bu çeşit. Tadı da ayrı güzel ancak ben fincanıma farklı iki üç şey daha katarak hem oldukça lezzetli, hem de yararlı olmasını sağlıyorum. Onları da birazdan paylaşacağım (:
Zamanında Starbucks’ta çalışmış olduğum ve kahve uzmanlığı sınavlarından geçer not aldığım için az çok bir kahve bilgim var. Kokuları, hangi yiyecekle eşleşecekleri, yoğunlukları derken, iyiden iyiye kahveye bağımlı oldum denebilir.  Hem böyle şeyleri bildikçe, evde üçü bir arada içmek yerine kokusu eve dağılan yoğun bir kahve içmeyi daha çok tercih ediyorsunuz. Ben de bu sebeple zamanında eve bir French Press almıştım. Önceleri bunu yalnızca kahve içmek için kullanırken şimdilerde daha farklı şeyler için kullanabileceğimi de fark ettim. Limonlu-zencefilli çayımı da bu sayede iyice lezzetli bir hale getirdim denebilir.  Önce kettle’da suyu ısıtıyorum. Sonra kurutulup şekerlenmiş zencefili(aktarlarda satılıyor) elimde ufak ufak parçalayıp french press’e atıyorum. Sonra çubuk tarçınları gücümün yettiği kadar parçalayıp iki üç parça da ondan atıyorum. Ufak bir kaç dilim limonu da doğrayıp içine koyuyorum ve poşet çayın poşetini yırtıp içindekileri de aynen boşaltıyorum. Üstüne kaynar suyu ekleyip yaklaşık bi beş dakika bekliyorum, bu sırada kullanacağım fincana da beyaz şeker koymak yerine; bir çay kaşığı bal ekliyorum. Çay demlendiğinde de french pressin üstüne bastırıyorum ve fincanıma boşaltıyorum.
Artık burnunuza gelen tarçının kokusuyla mı yoksa dilinizi kamaştıran zencefil ve limonla mı sarhoş olursunuz onu bilemem ancak tavsiyem bir Pazar günü en yakın arkadaşınızı davet edip, İngilizlerin 5 çayı geleneğini, bu limonlu ballı çayla gerçekleştirmeniz.
Emin olun pişman olmayacaksınız…
Afiyet olsun…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder